Evliliklerindeki
zorlukların doğmamış çocuklarının kaybıyla doruğa ulaşmasının ardından,
bir kızları ve bir oğulları olan Kate ve John Coleman yaralarını
sarmanın en iyi yolunun hayatlarına bir kişi daha almak olduğuna karar
vererek dokuz yaşındaki Esther’i evlat edinirler. Esther önceki bakıcı
ailesini evde çıkan yangında kaybetmiş, kendi de güçlükle kurtulmuştur.
Yönetmen Jaume Collet-Serra, Esther’ı “çok gizemli ama aynı zamanda çok zeki ve yaratıcı olduğu anlaşılan bir kız”
diye tanımlıyor ve “Onu evlat edinen Kate ve John özel bir çocuk
istiyorlar. Evlat edindikleri çocuğun çok ama çok özel olduğuna hiç
şüphe yok” diyor gülerek.
Yuvalarının kapılarını Esther’a açar açmaz yaşanan bir dizi trajik olay
Kate’in bir şeylerin doğru olmadığına inanmasına neden olur: Küçük bir
meleği andıran bu kız belki hiç de göründüğü gibi bir çocuk değildir.
Coleman ailesinin mevcut durumu oynatılmaya çok müsaittir. Hâlâ
kaybının üzüntüsünü atlatmaya çalışan Kate tedavi görmüş bir
alkoliktir. Geçmişte, bu sorunu yüzünden, kendi gözetiminde olduğu
sırada kızı Max’in boğulmasına ramak kalmış ve trajedinin eşiğinden
dönülmüştür. John yaşanmış olan bu olay için karısını suçlama arzusunu
bastırmak için mücadele etmektedir. Çiftin evliliğindeki çatlaklar
oldukça derindir ki bu durum onları kırılgan bir hâle getirmekte ve
Esther’a fırsatlar sunmaktadır.
Yapımcı Joel Silver filmi şöyle özetliyor: “‘Orphan/Evdeki Düşman’
korkunç, gerilim dolu, tedirgin edici ve sofistike bir film. Kötü
kalpli bir çocuk filminden ibaret değil, çok daha sinsice bir şeyler
dönüyor. İzleyici sürekli olarak Esther’da neyin yanlış olduğunu tahmin
etmeye çalışıyor. Bizim istediğimiz de bu elbette. Ama umuyoruz ki
izlememiş olanlara filmin sırrını ifşa etmezler”.