YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, şifre iddalarıyla gündeme gelen YGS’nin yerine olgunluk sınavı getireceklerini açıkladı. İlişkili fotoğrafları göster
|
|
ntvmsnbc
Güncelleme: 12:19 TSİ 19 Mayıs. 2011 Perşembe
İSTANBUL
- Şifre iddialarıyla tartışmalara neden olan Yükseköğretime Geçiş
Sınavı (YGS) tarih oluyor. YGS’nin yerine Olgunluk sınavı gelecek.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Akşam gazetesi yazarı Turgay Polat'ın sorularını yanıtladı.
Özcan, YGS’nin yerine getirilecek yeni sistemle ilgili çalışma yaptıklarını açıkladı.
YÖK Başkanı Özcan, şunları söyledi:
“YGS'yi
kaldırıp yerine 'olgunluk' sınavını getiriyoruz. Böylece lise bitirme
sınavını getirip ortaöğretim başarı puanını da bu sınavın sonucundan
alacağız. Bu sınavı MEB yapacak, biz sadece LYS yapacağız. Öğrenciler
lise son sınıfta 'lise bitirme sınavı'na girecekler bu sınav öğrencinin
lisede gördüğü derslerle ilgili olacak. Eğer hazırlıklarımızı
yapabilirsek bu sınavda açık uçlu soru da sorabiliriz. İşte o zaman
öğrencinin lise eğitimini desteklemiş oluruz. Öğrenciler bu sınavı
geçmeden üniversiteye gidemeyecekler. Bu sınavı geçen öğrenciler LYS'ye
katılıp tercih yapabilecekler. Sınavın bize bir faydası da öğrencinin
hangi dersten başarılı olduğunu göreceğiz. O zaman belki LYS'de de
öğrenciyi buna göre yönlendireceğiz. Ama tekrar söyleyeyim bundan sonra
top MEB'dedir.
İlerleyen
zamanda öğrencileri aynı gün sınav yapmayıp randevu sistemiyle sınav
yapacağız. Ve bir de IB, SAT gibi sınavlarla da üniversitelere öğrenci
alacağız."
OLGUNLIK SINAVI
Olgunluk
sınavları Osmanlı döneminde ilk kez Mektebi Sultani'de (Galatasaray
Lisesi) 1869'da uygulanmaya başlandı. 1955'te olgunluk sınavı yerine
lise bitirme sınavları getirildi. 1974'teyse ÖSYM'nin kurulmasından
itibaren kaldırıldı.
Gerek
olgunluk sınavı gerekse lise bitirme sınavları öğrencinin lise
eğitimini tamamlayıp tamamlamadığını ölçmeye yarayan sınavlardı.
Sonucuna göre lise mezuniyeti belirlenir ve öğrenciler üniversitelere
başvurabilirlerdi.
Özcan, YGS’deki şifre iddialarıyla ilgili ise şöyle konuştu:
“Yargı
süreci bittiği gün konuşmaya başladık. Karışmak zorundayız çünkü
ÖSYM'nin müşterisiyiz. Ayrıca öğrenciye özgü soru ve cevap kağıdı
isteğimiz dahilinde gelişti. Ali Bey'in isteğiyle ilgili değil. Bu
medyaya yansımadı. Süreç iyi idare edilemedi. Ali Bey'in yeni olması,
sistemin zor olması, yeni şifreleme, güvenlik vs. Bilinenin aksine
ÖSYM'de ki kadro eski, hiç değişmedi. Eğer yeni elemanlarla yeni ekip
kurulsaydı belki sorunlar azalabilirdi. ÖSYM'nin başkanı görevinin
başındadır. Bence ÖSYM bundan sonra Metaksan'la devam etmemeli. Metaksan
kadrosunu değiştirmeyecekse Ali Bey tekrar düşünmeli. ÖSYM başkanı
olsaydım sorunu tam tespit etmeden basın toplantısı yapmazdım. Eğer
yapılan iş kimseye ayrıcalık tanınmamışsa ki yargı da onu söylüyor
istifa etmemi gerektirecek bir durum olmazdı.”