20 KASIM - NOVEMBER 20
Yalova ‘da ortaya çıkmış ATAMın hastalığının ilk belirtisi. Doktorlar tarafından uygulanan tedavi olumlu sonuç verince hastalığı bilenler rahat bir nefes alır. Ama Memleket aşkı ile ATAM daha iyileşmeden Ankara’ya, Hatay’a, Mersin’e ve Adana ‘ya yoğun güneş altında yorucu seyahatler sonrasın da tekrar belirir imansız hastalık ATAMın bedeninde ve iyice ilerler. 26 Mayıs’ta Ankara’ya oradan da tedavi için İstanbula’a geldiğinde artık her şey için geç kalınmıştı. Ve hastalık çoktan teşhis edilmişti “Siroz” !
Tüm memleket ATAsının siroz hastalığı ile hüzüne boğulmuştu. Temmuz ayının sonlarına kadar deniz havası iyi gelir diye Savarona yatında kalan M.Kemal, ağırlaşınca Dolmabahçe sarayına nakledir. Bu haberler iyice yayılınca Tüm Türkiye büyük bir merak ve üzüntü içinde kalır. Ekim aylarında biraz iyileşir gibi olsada ilk kez 29 ekim kutlamalarına katılamaz ve hastalık tekrar şiddetlenir. Kurtarılabilmesi için son çabalarda sonuç vermez ve 10 Kasım 1938 sabahı Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ hayata gözlerini yumar ve yaşamını bizlerin yüreğinde devam ettirir.
Ve ölmeden önce ATAMIZ demiş ki ;
“Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat!”
ATAM mezarında rahatmısın bilinmez ama bizler seni çok seviyoruz ! Ve sevenlerinin dua’ları, senin için dökülen göz yaşları ile rahat uyu ATAM. Gün gelecek, Mustafa Kemal izinden gidenler yönetecek bu ülkeyi ve artık biz seninle değil eskisi gibi sen bizimle gurur duyacaksın.
Allah gani gani rahmet eğlesin, hep kalbimizdesin.
www.skykhan.net sitesine bu güzel yazısı için teşekkür ederim...
SEMENTA
Seni çok özlüyorum ATAM....