DSP: Yerel seçim ittifakının adresiyiz DSP'li Türker, Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmanın ilk adımının, yerel seçimlerde atılması gerektiğini ve DSP’nin ülkeyi kurtarmak isteyenlere kapısını açtığını belirterek “ Birlikten söz edenler, DSP çatısı altında seçimlere girebilir
DSP Genel Sekreteri Dr. Masum Türker, DSP Denizli İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenledi. İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren ve bir avuç ithalatçının zengin edildiğini, sanayilerin zor durumda bırakıldığını anlatan Türker, AKP’nin yerel seçimlerde de devletin her türlü imkanını kullanacağına dikkat çekti.
Türker, iktidarı yenmek için ilk adımın yerel seçimlerde atılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
''Yerel seçimlerde kapımızı herkese açtık. Birlikten ve Türkiye'nin geleceğinden söz edenler, DSP çatısı altında yerel seçimlere girebilir. DSP çatısı altında, sol ve demokrat olan laik kesimle sosyal hukuk devletinden yana olan oyları birlikte toplayalım. Mevcut iktidarın bitmesini istiyorsak, önce yerel yönetimleri başarmalıyız. Bu konuda en verimli, iyi partinin DSP olduğunu düşünüyorum. Ülkeyi AKP iktidarından kurtarmak isteyen herkesi, DSP çatısı altında işbirliğine davet ediyorum”
YARGITAY BİLDİRİSİ, KUVVETLER AYRILIĞINA YÖNELİK SALDIRILARA UYARIDIR
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türker, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun bildirisi ile Danıştay Başkanlar Kurulu’nca yapılan açıklamanın, kuvvetler ayrılığına yapılan saldırılara karşı bir uyarı niteliği taşıdığını söyledi.
BİLDİRİ YAYINLANMASA, AB RAPORUNDA YARGI YERDEN YERE VURULACAKTI
Türker, AKP iktidarının, yargı erkini siyasallaştırma konusunda çeşitli gayretleri bulunduğunu, Hükümet’in de ‘Suçüstü’ yakalanmış gibi, yargıyı suçlayan bir açıklama yaptığını söyledi. Bildirilerin, ‘haklı’ olduğunu ve ‘doğru zamanlama’ ile yapıldığını belirten Türker, şunları söyledi:
“Eğer bildiri olmasaydı, aynı gün yayımlanan AB raporunda Türkiye'deki yargı erki yerden yere vurulacaktı. Bu, Türkiye'de yargı erkine danışmadan, geleceğe ilişkin yargı reformu stratejisi verilmiş olmasından kaynaklanıyor. Yargıyla ilgili bir reform stratejisi yapılacaksa bunu yapacak yasama organının ve öncelikle tasarıyı getirecek yürütme organının, yargı kesiminin görüşünü alarak, katılımcı anlayış sergilenmesi gerekiyor. Türkiye'de en çok güven duyulan erk yargıdır. İnsan hak ve özgürlüklerinin gereğince kullanılabilmesi, yargının özgür ve bağımsız çalışmasına bağlıdır”
Türker, bildirinin, AKP’nin kapatılmasına ilişkin davanın ardından, kuşatılmak istenen yargı mensuplarının bir çıkışı olduğunu dile getirdi. Davanın gündeme geldiği ilk günden beri, iktidar tarafından, ‘Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca bireysel olarak açıldığı’ şeklinde algılandığını ifade eden Türker, Başsavcılık makamının ‘özerk’ bir kurum olduğunu vurguladı.
DSP Genel Sekreteri, bildiri ile yargı erkini baskı altına alan yapıya ''dur'' denildiğini kaydetti ve ''Bu karşı çıkış, hem yürütmenin emrine girmiş olan yasamaya bir hatırlatmadır hem de yürütmeye bu konularda dikkatli olması gerektiği konusunda karşılıklı yetki kullanımı açısından bir uyarıdır. Yargının çıkışını, Türkiye'de kuvvetler ayrılığının korunması açısından bir çıkış olarak görüyoruz'' diye konuştu.
Türker, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gerilimi yumuşatması için inisiyatif alması yönündeki isteğini de olumlu karşıladığını ifade etti.