Yargının sabır taşı çatladı
13 Haziran 2008 Cuma 23:18
Anayasa Mahkemesi suskunluğunu bozdu. Görülen davalara ilişkin yapılan yorumlara kızan mahkeme savcıları göreve çağırdı.
Anayasa Mahkemesi sonunda patladı. Parti kapatma davasına ilişkin yapılan yorumlar mahkeme üyelerini çileden çıkarttı.
Anyasa Mahkemesi Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, savcılar göreve çağrıldı.
Kararlara yönelik eleştiri ve açıklama yapanlar insani ve ahlaki değer tanımamak ve pervasızlık yapmakla suçlandı.
Mahkemeden yapılan yazılı açıklama Ankara'nın yüksek siyasi tansiyonunu iyice yükseltecek gibi. İşte o tepki:Toplumu
ilgilendiren önemli siyasal sorunlar hakkında ilgili ve yetkili
organlarca demokratik bir ortamda çözüm aranması, demokratik
parlamenter sürece daha uygun iken, yargı organlarınca çözüme zorunlu
bırakılması çağdaş dünyada hiç arzu edilmeyen bir tercihtir.Kendisine
yapılan başvurularda her türlü siyasal düşüncenin ve çekişmenin dışında
kalarak, Anayasa ve yasalarda belirtilen hukukun üstünlüğüne dayalı,
tam bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde vicdani kanaatlerine göre
karar vermiştir.Anayasa'nın 6. maddesinde egemenliğin kayıtsız,
şartsız milletin olduğu, Türk milletinin egemenliğini Anayasa'nın
koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanacağı ve 9.
maddesinde ise yargı yetkisinin Türk milleti adına bağımsız
mahkemelerce kullanılacağı izahtan varestedir. Mahkememiz belirtilen bu
sınırlar çerçevesinde yetkisini kullanarak, büyük bir özveri içinde
görevini yerine getirmeye çalışmaktadır.
SİYASAL SORUNLAR YARGIYA BIRAKILDIEsasen
toplumu ilgilendiren önemli siyasal sorunlar hakkında ilgili ve yetkili
organlarca demokratik bir ortamda çözüm aranması, demokratik
parlamenter sürece daha uygun iken, yargı organlarınca çözüme zorunlu
bırakılması çağdaş dünyada hiç arzu edilmeyen bir tercihtir. Bu sonuca
rağmen mahkememiz görevine yerine getirmekten bir an olsun tereddüt
göstermemiştir.
PERVASIZCA YAPILAN ELEŞTİRİ VE AÇIKLAMALARÇağdaş
demokrasilerde tüm kurumların yetki ve sorumlulukları belirlenmiş olup
bunların birbirleriyle rekabet içerinde ve husumet güdüleriyle
çalışmaları arzu edilmediği gibi kabul de edilemez. Verilen
kararlar bilimsel ve hukuksal düzeyde elbette eleştirilebilir. Ancak
Mahkememizin manevi şahsiyeti, başkan ve üyelerin de özel hayatları
dahil her türlü değerlerin hiçbir sınır tanımadan saldırıya uğraması,
mahkeme mensuplarının hedef gösterilmesi, devam etmekte olan davaların
sonuçları hakkında senaryolar üretilerek mahkemenin etki altına alınma
girişimleri eleştiri olarak nitelendirilemez.
SAVCILARA TEPKİMahkemenin
bu görevini yerine getirirken verdiği kararlara karşı insani ve ahlaki
hiçbir değer tanımadan pervasızca yapılan eleştiri ve açıklamaları
kınıyoruz. Görülmekte olan davalar hakkında yapılan ve söylenenlerin
Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olduğu açık ve belli iken bu konuda
yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalması düşündürücüdür. Mahkeme
kararlarına ilişkin görüş ve eleştiri açıklama hakkını kullanan tüm
kurum, kuruluş basın ve yayın organları ile bireylerin bu hakkını
kullanırken iftira ve şiddete dayanmayan, toplumun kin ve nefret
duygularını tahrik etmeyen sorumlu, düzeyli ve hukuka saygılı
davranmaları toplumsal barışın vazgeçilmez koşuludur.
TÜRK MİLLETİ ADINATürkiye
Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi geçmişte olduğu gibi bundan sonra da tam
bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde, Türk Milleti adına karar veren
ve yüksek yargı organına yakışır şekilde vicdani kanaatine göre
davranacak, Anayasa ve Hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda
çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir.''
changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Haber Kaynağı: