Türkiye'nin en büyük işveren örgütü TOBB, Ergenekon soruşturması kapsamında ATO Başkanı Aygün'ün gözaltına alınmasını sert dille kınadı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Bu muamele hepimize yapılmıştır" dedi..



Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün tutuklanmasının ardından yakın arkadaşı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yapılanları eleştirdi ve sert bir dille kınadı. Hisarcıklıoğlu, "Darbe hükümetlere karşı olmaz, bu kişilik onuruna darbedir. Aygün'e yapılan muamele hepimize yapılmıştır" dedi. Aygün'ün gözaltına alınması üzerine ATO Meclisi olağanüstü toplandı. Toplantının ardından açıklama yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, birlik üyesi Aygün'ün "Hala kamuoyuna açıklanmamış birtakım gayrimeşru faaliyet içinde anılmasını, herhangi bir açıklama veya suçlama belirtmeksizin böyle bir muameleye tabi tutulmasını" kınadı. Gözaltıyı kişilik haklarına darbe olarak gören Hisarcıklıoğlu yargı ve hükümeti eleştirerek, ATO Meclis üyelerinin alkışları arasında şu mesajları verdi:

* HEPİMİZE YAPILDI: Aygün'ün meşruiyet dışı herhangi bir tavır ve davranış içine girmeyeceğini biliyoruz. Hukukun üstünlüğünü ve demokrasinin gereği insanların ifadesine başvurmanın kamuoyu vicdanına uygun yöntemleri vardır. Bu süreçte insanlara reva görülen muamelenin evrensel hukuk ilkeleri ile doğrudan bağdaşması gerekir.

* ENDİŞELERİMİZ ARTIYOR: Ticaret güven üzerine inşa edilir. Bir tüccarın en büyük sermayesi itibarıdır. Camianın çok saygın bir mensubu, ancak darbe dönemlerini anımsatan bir şekilde, hepimizi derinden yaralayan bir uygulamaya tabi tutulmuştur. Açıkça söylüyorum böylesine bir tutumu asla kabul etmiyoruz.

* CUMHURİYET'İN ŞEREFİ ADALETTİR: Cumhuriyet'in şerefi adalettir. Eğer bir sistem, hukukun ve adaletin dışına çıkmakla korunabilecekse esasen korunmaya değer değildir. Türkiye bir hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve Türk yargısına inancımız tam. Ancak yargı süreci şeffaf ve açık olmalı. Aygün'ün tabi tutulduğu muamele, geleceğe matuf kaygı ve endişelerimizi artırmaktadır. Böyle bir camianın çok saygın bir mensubu, ancak darbe dönemlerini anımsatan bir şekilde, hepimizi derinden yaralayan bir uygulamaya tabi tutulmuştur. Böylesine bir tutumu asla kabul etmiyoruz.

* GELECEK KAYGIMIZ VAR: Akşam yatağa yatarken sabah nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağımız endişesi içinde olmak istemiyoruz. Hukuk, keyfi yönetimlere karşı bireylerin son sığınağı. Hukukun olmadığı yerde özgürlük olmaz. Hukuk bütün kurumların ve devletin bekasının garantisi olan adaletin en önemli aracıdır. Adalet ise toplumla devlet hayatının en temel değeridir. 'Adalet mülkün temelidir' sözü bu anlamda sadece adliye saraylarına değil, hepimizin vicdanlarına kazınmalıdır. Adalete güvenin zedelendiği bir yerde toplumsal ve siyasal bağların çözülmesi kolaylaşır.

* TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUZ: Türkiye'nin demokrasiden vazgeçmesi gibi bir lüksü yok. Herkes demokrasiye ve evrensel hukuk normlarına sahip çıkmalıdır. Hepimiz kanunlara uymak durumundayız. Fazlasıyla uzayan bu soruşturma artık bitsin, Türk adaletine güveniyoruz.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/haber,89C28C5B60634463AE84CAF3CE884866.html